31 Ara 2017

Yaşlıların bilgeleri & Dünyanın en güzel Masalları

Bir acımasız kral tüm yaşlıları yok etmek için kanun çıkardı. Ne fayda var onardan- o dedi, - ne biçerler, ne süreler, ne kazarlar, ne de odun yararlar. Sadece yemek iyiyorlar ve evde kahır ediyorlar. Daha iyi yaşayacağız onlarsız. Bütün yaşlı adamlar bıçağın altından geçti. Tek yaşlı bir adam kaldı - vezirin babası. Acımış vezire alsın kafasını yaşlı babasının, onun için saklamış onu gizli bir yere ve kimse bilmeden gizlice besledi. Acımasız kralın deli bir kara atı vardı :tepen ısıran, atlayan. Kimse ona yaklaşamıyordu sakinleştirmek için. Başkentte kötü bir cadı vardı. Kral emretti onu çarsınlar saraya ve çılgın atı nasıl sakinleştireceyini sorgulandı.
- Nasılmı? - cadı cevapladı. - Emredin, efendim , senin vezirlerine bir kumdan ipi bükmesine. Bağlarsanız atı kum ipiyle ,o olacak sakin koyun gibi.
Kral boynunu kaşındı ve vezirleri çağırdı.
- Hey, vezirler - diye bağırdı - dinleyin size ne buyuracam! Yarın bana bir kum ipi getireceksiniz. Sarayıma gelirseniz kumdan olan ipsiz, kafanızı alacağım.
Eğilmiş başını vezirler ve evlerine topladılar. Bir kum ipinin nasıl bukuleceyine akıllarına gelmiyordu. Vezirlerin arasında babasının hayatını kurtaran kişi vardı. Evine toplandı üzgün, yaşlı babası ona sordu :
- Neden üzgünsün oğlum. Vezir ona kralın ne istediğini söyledi.
- Hepsi bu mu? Endişelenme,. Yarın, gideceksin saraya ve kral sorunca: nerde ip?, sen cevapla: "kralım hazırız kumdan ip bükmeye, ama bilmiyoruz nasıl olsun - kalın, ince, sarı veya kırmızı. İlk etapta bize bir örnek verin.
Ertesi gün, akıllı cevap duyduğunda, kral başını eğdi ve şöyle dedi.
- Haklısınız ,size bir örnek vermek zorundayım, ama ben nerden alayım onu. Ve kral herkesin hayatını bağışladı.
Aynı yaz, büyük kuraklık olmuş . Herşey yanmış çimenler, meyveler. Dereler ve Pınarlar kurumuş. Ekinikler boşalmış .Kalmamış ekin tohumu bile. İnsanlar korkmuş açlıktan ölmesiner diye. Kral'da endişelenmiş. Yine vezirleri çardı ve onlara emretti.
- Ne yaparsınız ne edersiniz yarın geldikten sonra istiyorum bana söylemenizi nerden bulabiliriz ekin tohumu ekmek için, yoksa başınızı alarım.
Gitmişler vezirler ordan düşünceli - kolay bir iş değil ekin tohumu bulmak. Saklı yaşlı görmüş oğlunu üzgün geri döndüğünü ve neler olduğunu sordu.
- Şimdi baba - cevapladı vezir, - sen bile yardım edemesin.
- Neden.
- Nedeni şu ki kral istedi ekin tohumu bulmamızı ekmek için ve ülkenin hiç bir yerde ekin tohumu yok.
-Endişelenme, evlat. Yarın kralın yanına gittikten sonra, sen ona deki emretsin köylülere saraydaki tüm karınca yuvalarını kazsınnar. Karınca yuvalarında var çok ekin tohumları. Ve gerçekten köylüler kırlara çıktığında tüm karınca yuvalarını kazdılar, buldular her yuvada birer torba ekin tohumu. Kral çok şaşırmış ve döndü vezire, hani gizliyomuş babasını ve sormuş ona.
-Söyle bana bu akıllıca danışmanın kimin verdiğini.
- Cesaretim yok söylemeye, efendim, çünkü beni öldüreceksin.
- Bir tel saç düşmeyecek saçından, söyle!
Ve vezir itiraf etti, gizlediği babası olduğunu ve o onu öğrettiğini ne söylesin diye kum ipi için ve nerde saklı ekin tohumları olduğunu. Sonra yeni bir yasa çıktı:

Kimse yaşlı insanlara dokunmasın ve yürürken sokaklarda herkes onlara yol versin.

23 Ara 2017

Gerçekleri kendiniz için duymak istediğinizde & Anlamlı Masal

Bir zamanlar bir imparator yaşıyormuş eski Çin´de. Bir kez duymuş saraydaki topraklarında olanustu güzel bir adam yaşadığını . Adı Süi Gun´du.
Ertesi gün yataktan kalktıktan sonra sabah, o hemen hizmetçisine döndü ve ona sordu:
- Gördün mü hiç yakışıklı Süi Gun'u?
- Evet bir çok kez, efendim.
- Peki hangimiz daha güzel -O mu veya ben mi.
- Tabiki siz, efendim! Sormana gerek yok'ki. - hemen cevapladı hizmetçi. Günün ilerleyen saatlerinde imparator aynı soruyu eşine sordu.
- Karşıladın' mı hiç o meşhur ve yakışıklı Süi Gun'u.
- Evet, bir kez gördüm. - Söyle bana, kim daha güzel - O ya da ben?
- Gerek yok sormana... elbette ki sen.
Akşamsı imparatorun önemli bir konuğu vardı, önemli devlet ilişkilerini tartıştığılar. Ve o sırada ona döndü ve şöyle dedi:
- Görürseniz Süi Gun'u, hangimiz daha güzel olduğunu bana söylemeni rica ederim.
- Sanırım, siz daha güzelsiniz - diye yanıtladı konuk.
Bir kaç günden sonra, şehri dolaşırken hükümdar bir anda kedini fakirlerin yaşadığı şehrin kenarında buldu. Kimse onu orada tanimaiyodu ve serbest dolaşıyordu gündemdeki şikayet ve taleplerden uzaktı. Birdenbire yabancı bir yakışıklı onu geçti. " işte bu adam benden ve Süi Gun'dan daha güzel" Diye düşündü imparator ve karşılaştığı ilk yaşlı kadına döndü.
- Bu adamın kim olduğunu biliyormu sun?
- Elbette biliyorum. Burada herkez biliyor? Bu Süi Gun-dedi yaşlı kadın.
- Lütfen kadın, bir şey söyle? Sizce daha güzel kim- bu Süi Gun veya ben? Kadın hayret içinde baktı.
- Bilmem neden sordun yabancı, ama herkes Süi Gun'un daha güzel olduğunu söyleyecek.
İmparator toplandı ve bilge adamın yanına giti.

- Söyle bana bilge adamı neden eşim, hizmetçim ve benim misafirim beni yalanıdırdılar ben daha güzel olduğumu Süi Gun'dan? Ben ne yapayım, emin olmak için her dayım gerçeği öğrenmek için? Ve bilge adamı cevap verdi. -Hizmetçin seni yalandırmış korkusundan sen ona öfkelenmeyesin diye. Eşin gerçeği saklamış sana olan sevgisiniden. Ve misafirin kibar davranmış ruh halinizin bozulmaması için. Gelecekte, kendiniz hakkında gerçekleri bilmek isterseniz, hizmetçiden, arkadaşlardan ve misafirlerden aramayın. Sizi hiç görmemiş ve kim olduğunuzu bilmeyenlere sorun. nlar en çok bilgilimi bir? Aceba güvenmek mümkünmü onlara. Belkide bu hikayede kendi çevremizdeki

9 Ara 2017

Ejderha avcisi & Anlamlı Masal

Bir zamanlar çin köyünde bir genç adam yaşıyormuş, ejderhaları öldurmeyi örenmek istermiş. Bulmuş en ünlü avcıyı ,ejderha hakkında her şeyi bilen ve demiş ona.
-Öğretmen, lütfen ejderhaları öldürmemi öğretin.
-Bu o kadar kolay değil," dedi avcı. -uzun yıllar alıyor orenmek için, ejderhaları yenme becermesini anlamak için. Önümüzdeki beş yılı burada benimle bu ormanda geçirmeye hazır mısın? Sabahtan geceye kadar yorulmadan çalışmaya hazır mısın?
-Ben her şeye hazırım, demiş genç adam.
- Yeterli paran varmı, bana eytim için ödemeye?
-Sana tüm paramı vereceğim, sadece bana ejderhaları yenmeyi öğret" dedi genç adam güvenle.
- Tamam o zaman, başlıyalım.
Geçmiş beş yıl, genç adam her şeyi titizlikle yapıyormuş, tecrübeli avcı ona ne söylediyse , o çok çalışıyormuş ve tüm enerjisini istediği amacı gerçekleştirmek için harcıyormuş. Sonunda tecrübeli avcı ona demiş.
-Şimdi bildiğm her şeyi biliyorsun. Artık her ejderha ile yüzleşe bilrsin ve onu yene bilirsin.
Genç adam köyüne toplanmış beş parasız kalmasına ramen, çok mutluymuş ejderhaları öldürmeye örediyi için. Bunu yapmasını bılen tek kişiymiş. Köyde gurula geziyormuş ve hizmetlerini teklif ediyormuş.
- Ne yapmayı biliyorsun evlat? sormuş köylüler.
-Ejderhaları öldürmeyi! Övgüyle söylemiş.
- Çok iyi, ejderhalar olduğunda mutlaka size döneriz. Fakat şimdilik buna ihtiyacımız yok.
Böylece genç avcının ömrü geçmiş, ancak bir ejderha ile daha hiç karşılaşmamış. Ve başka hiç bir şey yapmadığı içi, günlerinin sonuna kadar fakirlik ve yoksulluk içinde yaşamış.
Ve çok geç anlamış, insanların yararına olabilecek, becerilerin ve bilginin en iyi olduğunu fark ettmiş.











3 Ara 2017

Şikayet etmeyi bırak & Yeni Masal

Öğretmenim sormuş öğrenci-Neden bizim hedeflerimize ulaşmamızı, seçilen yoldan sapmamızı ve kendimizi zayıf hissetmemizi engelleyen çok zorluklar olduğunu sordu.
- Bu senin dediğin zorluklar - öğretmen cevapladı- gerçek hayatta aslında hedef in parçasıdır. Bununla savaşmayı brak. Bu zorlukları düşünün ve yolunuzu seçerken bunları göz önünde bulundurun. Bir yayla ateş etmeyi düşünün. Hedef çok uzakta, yoğun sis çöktü ve hedefi neredeyse görmüyorsunuz. Sisle savaşacak mısın Hayır, rüzgar çıkana kadar bekleyecekmisin,sisi dağıtmak için.Şimdi hedefi görüyorsunuz, ancak rüzgar ok yönünü çeviriyor. Şimdi rüzgarla savaşacak mısın? Hayır. Bunun ne yöndüğünü belirleyip ateş ettiğiniz açıyı değiştirmeniz yeterlidir. Yayınız büyük ve ağırdır ve sonuna kadar gerebilmek için çekme gücünüz yok. Değiştirmek için savaşacak mısın? Hayır, daha fazla güç kazanmak için kaslarınızı eğitmek ve her seferinde ipliği daha iyi gergineştire bilirsiniz.
-Evet, öğretmenim, öğrenci demiş dargın bir sesele.-Ancak yayları hafif ve rahat olan ve her zaman açık ve rüzgarsız havalarda ateş eden insanlar var.Niçin atışım yoluma pek çok engelle karşı karşıya kalmalı? Bütün dünya neden ilerlememize direnecek?
-Öğretmen gülümseyerek ,asla diğerlerine bakmayın demiş.
-Herkesin kendi yayları, hedefleri ve kendi atış zamanları var. Bazıları için atışlar kesin bir atışa, diğerleri içinse atış yapmayı öğrenme şansına dönüşüyor.Öğretmen durakladı, öğrencisine biraz eğildi ve sessizce devam etti:
-Ve şimdi sana acımasız bir sır açıklayacağım oğlum, sis yere inmiyor atışını onlemek için ,rüzgar esmiyor, okunu yonendirmek için ve ağır yay yaratılmadı ,nekadar zayıf olduğunuzu anlamanıza yardımcı olmak için .Bütün bunlar gerçektir ve kedilince var oluyor. Bu şartlar altında hedefi vurabiliriz. Bu yuzden zorluklarla ilgili şikaet etmeyi brakın ve ateş etmeye başlayın, veya gururunuzu alçaltın ve daha kolay bir hedef seçin. Böyle kesinlikle vurabilrsiniz.