Bir
sultan ve sevgili kolesiyle birlikte deniz yolculuğuna çıkmışlar.
Kölesi daha önce hiç bir zaman gemiye binmişti ve deniz
kenarlarını görmemiş biri imiş.
Gemide
oturmakta olan kölesi korkusundan sürekli titriyor ağlıyor muş.
Mürettebat ona iyi davranıyormuş, sakinleştirmeye çalışıyormuş.
Ama sözleri sadece kulağına geliyormuş, kabine değil
korkusundan. Sultan hizmetçisinin çığlıklarına zar zor
dayanıyormuş.Kölesi Sultanın bu yolculuğunu tüm zevkini
kaçırmıştı.
Sonra
önüne çıkmış bilge hakimi, onun doktoru olan.
-Sultanım
izin verirseniz ben onu sakinleştirmeye çalışacağım. Sultan
neşeyle kabul etti. Daha sonra doktor, denizcilere adamı denize
atmasını emretti, onlar bu emiri kabul ettiler ve hemen yerine
getirdiler. Böylece onun durmayan çığlıklarından
kurtulacaklardı.
İlk
şoktan sonra ellerini ve ayaklarını çırparak geminin duvarına
kadar yüzmeye başardı ve elleriyle sarıldı. Yalvarmaya başladı
onu tekrar gemiye alsınlar diye.
Onu
sudan çıkarmışlar ve sessizce bir köşeye oturmuş. Ağızdan
daha fazla hiç bir şikayet çıkmamış. Sultan şaşırdı ve
doktora sordu :
Bu
bilgide hangi bilgelik gizlenir?
Doktor
yanıtladı :
-Hizmetkarınız
daha önce deniz tuzu tadını hiç denememiştir. Suyun tehlikesinin
ne olabileceğini bilmiyordu. Ve böylece geminin tahtalarını
ayaklarının altında hissetmenin ne kadar mutlu olduğunu bilmenin
hiçbir yolu yoktu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder