Bir
varmış bir yokmuş; bir zamanlar bir ağacın dalında neşeyle
dans eden bir karga varmış. Karga çok mutluymuş, çünkü ağzında
kocaman bir peynir parçası varmış, karga bulduğu peynirden
dolayı çok ama çok mutluymuş.
Ağzındaki
kocaman peyniri tam midesine indirmek üzereymiş ki, ordan geçmekte
olan bir tilki kargayı görmüş.
Kurnaz
tilki kargayı kandırıp, peyniri alabilmek için bir plan yapmış
ve kargaya demiş ki: “Karga kardeş, merhaba, ne kadar güzelsin,
sesin de çok güzelmiş, herkes bunu konuşuyor, ben de bunca yolu
senin sesini duyabilmek için geldim” demiş.
Bu
güzel sözleri duyan karga hemen kendini kanıtlama sevdasına
düşmüş ve “Ben senin için güzel bir şarkı söylerim”
demiş.
Bunu
söylemek için ağzını açar açmaz, kocaman peynir parçasını
da ağzından düşürmüş. Kurnaz tilki hemen düşen peynir
parçasını alıp, kaçmış. Eli de, karnı da boş kalan karga da
bir daha güzel sözlere inanıp, elindekini kaptırmaması
gerektiğini anlamış.
Bazen
sandığımız iyi insanlar güzel sözleriyle aslında sizi
dolandırıyorlar ve işte o'zaman anlarız her güzel söze
inanmamaız gerektiğini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder