Günlerden
bir gün, açgözlü köpek, bulduğu kemik parçasını ağzına
alarak, bir köşeye gizlenerek yemeyi düşünmüş. Arkadaşları
görüp istemesin diye, uzaklarda bir yerde yemek için yola
koyulmuş. Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. Sonunda
uzak bir yerde yemyeşil bir ormana varmış. Ormanın tam ortasından
masmavi suları olan bir dere geçiyormuş.
Dereyi
aşmak için derenin üzerindeki köprüye doğru yönelmiş.
Köprünün tam ortasında yürüyormuş ki, derenin içinde bir
köpeğin ağzında kemik parçası olduğunu görmüş. Açgözlü
köpek;
– “Ne
kocaman bir kemik parçası.. Tam ağzıma layık, onu ben
yemeliyim.” diye düşünmüş.
Açgözlü
köpek, derenin içindeki köpeğe doğru havlayarak onun ağzındaki
kemiği almak isterken, ağzındaki kemiği dereye düşürmüş. O
zaman anlamış, deredeki görüntü onun yansımasıymış. Dereye
düşen kemik parçası, suyla beraber akıp gitmiş.. Zavallı
köpek, kemiğin arkasından bakakalmış. Açgözlü olmanın kötü
bir şey olduğunu biraz geç de olsa öğrenmiş..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder