14 Nis 2018

Ağa ile Orakçı & Halk Masalı


Orak zamanında Ağa çağırmış komşusunu tarlasını biçsin diye.
-Ne zamanakadar biçeceğim? - sormuş adam.
-Güneş batana kadar - Ağa demiş.
-Bana ne kadar ödeyeceksiniz?
-Bir torba un vereceğim, yeterki çalış nasıl lazımsa.
Fakir adam Ağanın alanına giti ve bir uçtan çalışmaya başladı. Sürermiş hiç doğrulardan ve dinlenmeden. Sadece akşam üstü oturmuş biraz bir armut ağacının altına, yemiş bir parça ekmek bir soğanla ve devam etmiş çalışmaya. Akşama kadar biçmiş tarlanın yarısını. Güneş baktığında, yorgun işçi doruğulmuş silmiş terini başından ve demiş.
-Bu kadar yeter.
-Ne demek yeter- seslenmiş Ağa o anda gelen bakmak için işçisine nereyekadar ermiş diye.
-Ama güneş batı ve hava kararmaya başladı.
-Güneş batıyor, ama gökyüzüne bak! Zaten kız kardeşi var-ay. O da gidene kadar biçeceksin. Aksi halde un yok.
Ve gerçekten, ay gökyüzüne kırmızı bir elma gibi yuvarlandı ve görünür oldu.
Orakçı belini eyidi ve devam etti çalışmaya. Bütün gece çalıştı, Ağa ise armut ağacının altına yatı güzelce uykusunu aldı. Güneş doğana kadar işçi bütün tarlayı biçti.
-Şimdi sana un vereceğim demiş Ağa. Evine git bir torba getir ve gel su değirmenine. Orada benim unum.
Zavallı adam giti ve bir süre sonra değirmene geldi büyük bir keçi çuvalla.
-Dök unu.!-dedi
Ağa gözlerini parlatı ve bağırdı..
-Neden getirmişsin bu keçi çuvalını? Ne bu böyle?
-Bu büyük ağabeyi torbanın. İşçi cevap verdi.
-Nasıl öyle torbanın büyük ağabeysi mi olur.
-Güneşin bir kız kardeşi olabilirse, neden torbanın ağabeyi olmasın? Zekice cavaplamış işçi.
Ağa köşeye sıkışmış ve unu dökmüş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder