Evden
eve gezen ve dilenen bir kör adam hep şöyle dermiş kedi kendine.
-kim
ne yaparsa kedisine yapar!
Köyun
Ağın eşi sinirlenmiş.
-Adamımdan
bahsettiğini biliyorum, ama ikinci kez geçtiğinde göstereceğim
ben sana.
Kadın
sıvamış kolları ve çörek ekmeyi hamuru karmış. Fırına
vermeden önce zehir koymuş hamura.
Öğleden
sonra kör adam yine geçmiş kadının evin yanından.
Kadın
onu gördüğünde pencereden çağırmış.
-Hey,
büyük baba, buraya gel! Ve ona çöreyi vermiş..
-Al
demiş kadın -daha sıcacık. Senin için kardım onu, o bilge
sözlerinden ötürü. Yaşlı adam teşekkür etmiş, almış çoreyi
ve torbasına salmış ve çekilmiş oradan. Çıkmış köyden.
Geniş bir yoldan devam etmiş. Akşamın geç saatlerinde yolda
karşılamış Ağın oğlunu atıyla. Dağdan iniyormuş.
-Hey,
dede - seslenmiş Ağın oğlu atıyla.
-Sen
gittiğin gibi dilemeye, torbada ekmek vardır bence.
Ver
de biraz iyeyim, çünkü başım dönüyor açlıktan.
-Vereyim
oğlum - demiş yaşlı insan ve çıkarmış torbasından çöreyi
ve ikiye kırmış yarısını vermiş. Köyden iyi bir kadın onu
bana verdi.
Ağın
oğlu almış çöreyi ve demiş.
-Bütününü
ver bütününü. Sen nasıl olsa dilenirsin, işin o zaten.
Ve
bir lokma yemiş çörek ekmeğinden, annesinin elleriyle karşılamış
olan ve atını koşmuş. Evine erenekadar ağrılardan kivranmaya
başlamış. Evine girmiş ve doğrudan yata yatmış.
-Anne
ölüyorum.
Annesi
paniklemiş. Ve en sonunda aklına gelmiş zehirlene bilir diye,
sormuş oğluna ne yediğini .
-Bir
şey yemedim- demiş oğlu, - sadece bir çörek ekmeği yedim. Başka
hiç bir şey koymadım ağzıma.
-Kim
verdi onu sana?
-Bir
dilenci. Yolda karşıladım onu ve istedim ekmek ondan ve o bana
çörek ekmeği verdi. Bu kelimeleri duyunca anne acısından
bağırmış.
-Anneciğim
ne yaptın! Dilenci söylüyordu bana kim ne yaparsa kedisine yapar
diye, doğru laf söylüyormuş, iyi söylüyordu ama kim dinlesin
ki!
Ve
başlamış başını vurmaya yumrukla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder