Ormanın
derinliklerinde, mutlu bir hayat süren orman sakinleri, aslanın
ortadan kaybolduğunu görünce meraklanmışlar. Aradan uzunca bir
zaman geçmesine rağmen, aslan ortaya çıkmayınca, ondan ümidi
kesmişler. “Koskoca orman, elbette başsız kalmaz!” demişler.
Tüm
orman sakinleri, bu konuya bir çözüm bulmak için toplanmış, hep
birlikte kendilerine bir kral seçmeye karar vermişler. Ormanın
kralı olma fikri, hemen herkesin kulağına hoş geliyormuş. Ancak
deve ve fil dışında kimse kral olmak için aday olmamış.
Deve,
güçlüyüm, kuvvetliyim ve en önemlisi dayanıklıyım diyerek
adaylığını koymuş. Fil ise ormanın en iri canlısı olduğu
için krallığa kendinin layık olduğunu öne sürmüş.
Tüm
hayvanlar aralarında konuşurken, oyun bozan maymun çıkmış
sahneye. “Onlar kim, kral olmak kim!” demiş, küçümseyen bir
sesle. “Deveyi ya da fili kral seçerek, herkesi kendinize mi
güldüreceksiniz?”
“Deve,
kızgınlık ve öfke nedir bilmez. Kötülük kimden gelirse gelsin,
nasılsa hoş görecek affedecektir. Hepimizi kötülüklerden bu
deve koruyamaz.
Fili,
söylemeye bile gerek olduğunu sanmıyorum. İri gövdesi, uzun bir
hortumu, kocaman kulakları ve dişleri olduğuna bakmayın siz.
Küçücük bir fare görür görmez kaçacak delik arayacaktır.
Küçücük bir fareden korkan birinin hepimize yönetici olamayacağı
ortadadır.” diye seslenmiş tüm dinleyenlere. “İkisinden de
kral olmaz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder